1.Süre Kavramı ve Hukuki Niteliği
Süre, TDK tarafından; “Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası” olarak tanımlanmıştır. Vergi işlemleri ve yükümlülüklerinde ‘kanuni ve idari süreler’; Kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyla bu süreyi, tebliği yapacak olan idare belirler ve ilgiliye tebliğ eder, şeklinde düzenlenmiştir.
Kanuni çerçevenin dışında, Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna mütaallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu madde 8 ile hak düşürücü ve hak kazandırıcı sürelerin amacı dışında ve keyfi olarak belirlenmesini engellemiştir.
‘Yasal süreler, doğrudan doğruya yasadan ötürü işlemeye başlarlar. Bu sürelere uyulup uyulmadığı yargı organlarınca re’sen denetlenir. Yasal sürelerin bir özelliği de kural olarak kesin oluşlarıdır. Bu süreler ancak yasalarda belirtilen nedenlerle uzatılabilir; idare ve yargı organları kural olarak bu süreleri uzatmaya ya da kısaltmaya yetkili değildir.’[1]
Süreler hukuki nitelikleri açısından; hak düşürücü, zamanaşımına ilişkin süreler, düzenleyici süreler ve müsamaha süreleri olarak düzenlenmiştir.
Hak düşürücü süreler, belirlenen sürede hakkın kullanılmaması sonucunda sahip olunan hakkın kaybedebilmesi,
Zamanaşımına İlişkin süreler, belirlenen sürenin dolması ile hakkın ortadan kalkması olarak düzenlenmiştir; Zamanaşımı vergi mükellefleri ve vergi sorumlularının yararına bir düzenleme olmasının dışında kamu kurumlarının zamanaşımı sürelerini takip etmesi açısından da etkin bir çalışma alanı sağlar.
Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder.
Zamanaşımı, vergi yükümlülüğüne ilişkin olarak belirlenen süreler için vergi alacağının tarh ve tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle, ilgili vergi alacağının tahsil edilememesi nedeniyle vergi borcunun sonlanması olarak karşımıza çıkar. Tahakkuk Zamanaşımı, Tahsil Zamanaşımı ve Ceza Kesmeye İlişkin Zamanaşımı olarak sınıflandırılır.
Tahakkuk (Tarh) Zamanaşımı: Vergiyi doğuran olay ile oluşan vergi alacağının vergi idaresi tarafından tebliğ edilememesi ile belirli bir sürenin sonunda vergi alacakları zamanaşımına uğrayacak ortadan kalkar. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile düzenlenmiştir. Buna göre vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.
Tahakkuk zamanaşımında belirlenen sürenin dolması ile vergi alacağı için vergi idaresinin vergi mükellefi ve vergi sorumluları için vergi ihbarnamesi gönderme, ödeme emri gönderme veya vergi incelemesi yapabilme yetkisini sona erdirmektedir. Fakat vergi incelemesi zamanaşımını kesen ya da durduran unsurlardan biri değildir.
Tahsil Zamanaşımı: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Buna göre amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.
Tahsil zamanaşımı ödenmemiş vergi alacağının vadesini takip eden yılından başından itibaren başlar.
Para cezalarına ilişkin özel kanunlarla yapılan düzenlemelere ilişkin zamanaşımı hükümleri saklıdır. Vergi mükellefi ve vergi sorumlusunun re’sen yapacağı ödemelerin tahsil edilmeyeceği ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır.
İdari para cezalarında tahsil zamanaşımı, idari yaptırım kararının kesinleştiği tarih olarak esas alınır.
Düzenleyici süreler, idare ve yargı organlarınca görevlerini yerine getirmeleri için belirlenen sürelerdir.
Müsamaha süreleri, Vergi yükümlülüklerinin ve ödevlerin yerine getirilmemesi ya da eksik yerine getirilmesine ilişkin sorumluluklarını kendiliğinden yerine getirmeleri halinde vergi cezalarına ilişkin vergi mükellefi ve vergi sorumlularının yararına olacak şekilde getirilen müsamaha hükümlerine ilişkin sürelerdir.
- Sürelerin Hesaplanması
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 18. Maddesi ile sürelerin hesaplanması düzenlenmiştir;
- Süre gün olarak belli edilmişse başladığı gün hesaba katılmaz ve son günün tatil saatinde biter;
- Süre hafta veya ay olarak belli edilmişse başladığı güne son hafta veya ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne tekabül eden bir gün yoksa süre o ayın son gününün tatil saatinde biter;
- Sonu belli bir gün ile tayin edilen sürelerde, süre o günün tatil saatinde biter;
- Resmi tatil günleri süreye dahildir. Şu kadar ki, sürenin son günü resmi tatile rastlarsa tatili takibeden ilk iş gününün tatil saatinde biter.
3.Sürelerin Uzaması
Süreler, kanuni, idari ve yargısal nedenlerle uzayabilmektedir. Süreleri uzatan durumlar; Mücbir Sebep, Resmi Tatil, Mali Tatil, Zor Durum ve Ölüm olarak sınıflandırılmıştır.
3.1. Mücbir Sebep
Vergi yükümlüleri ve vergi sorumlularının vergi ile ilgili ödev ve yükümlülüklerini yerine getirmelerine engel olacak öngörülemeyen durum ve sebepler olarak düzenlenmiştir.
Mücbir sebepler:
- Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
- Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
- Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması;
gibi hallerdir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 14.maddesinde vergi işlemlerinde süreleri vergi kanunları ile belirlendiği belirtildiği için; Kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyla bu süreyi, tebliği yapacak olan idare belirler ve ilgiliye tebliğ eder, hükmü ile mücbir sebep halinde Vergi Usul Kanunu hükümleri işleyecektir.
Mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemiyen süreler kadar uzar. Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malüm olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi lazımdır.
3.2. Resmi Tatil
Resmi tatil günleri süreye dahildir. Şu kadar ki, sürenin son günü resmi tatile rastlarsa tatili takibeden ilk iş gününün tatil saatinde biter.
3.3. Mali Tatil
Mali tatil, 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. İlgili Kanununun 1. Maddesi ile;
1) Her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) malî tatil uygulanmaktadır. Bu yıl, Haziran ayının son gününün tatil günü olması nedeniyle, malî tatil; 02/07/2024 tarihinde başlayacak ve 20/07/2024 tarihinde sona erecektir.
2) Son günü malî tatile rastlayan;
- a) Beyana dayalı tarhiyat ile kanuni süresi içinde verilmesi gereken beyannamelerin verilme süreleri.
- b) İkmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatta, vadesi malî tatile rastlayan vergi, resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süresi.
- c) Tarh edilen vergilere ve/veya kesilen cezalara karşı uzlaşma talep etme veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler.
- d) Devamlı bilgi verme hükümleri kapsamında verilmesi gereken bilgilerin verilmesine ilişkin süreler.
tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılmaktadır.
3) Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirli sürelerde yapılması gereken;
- a) muhasebe kayıt süreleri,
- b) bildirim süreleri,
- c) vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma süreleri,
malî tatil süresince işlemez. Bu süreler malî tatilin bitiminden itibaren tekrar işlemeye başlar.
4) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri, Mahkeme Kararı ya da Cumhuriyet Savcılıklarının talepleri doğrultusunda yapılan aramaya esas incelemelerin dışında mali tatil süresi boyunca defter ve belgelerin inceleme amacıyla ibrazı istenemez ve vergi mükellefinin işyerinde incelemeye başlanılamaz.
5) Tatil süresince, vergi ve ceza ihbarnameleri ile mahsup taleplerinin dışında, bilgi isteme talebinde bulunulamaz. Mali tatil süresi içinde gerçekleşen tebligat işlemlerinde ise süre malî tatilin son gününden itibaren işlemeye başlar.
6) Malî tatilin sona erdiği günü izleyen beş gün içinde biten bu madde kapsamındaki kanuni ve idari süreler, malî tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren beşinci günün mesai saati bitiminde sona ermiş sayılır.
7) Mali tatilin uygulanmayacağı vergi, resim ve harçlar;
- a) Özel tüketim vergisi,
- b) Banka ve sigorta muameleleri vergisi,
- c) Özel iletişim vergisi,
- d) Şans oyunları vergisi,
- e) Gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh ve/veya tahsil edilen vergi, resim ve harçlar.
8) Beyan edilerek tahakkuk edilen ve beyanname verme süresi malî tatil nedeniyle uzamış olan vergilerde ödeme süresi (aynı ay içerisinde kalmak kaydıyla), uzayan beyanname verme süresinin son gününü izleyen günün mesai saati bitimine kadar uzamış sayılır.
İkmalen, re’sen veya idarece yapılmış tarhiyatlarla ilgili mükelleflerin dava açma süresi, tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gündür. Dava açma süresinin mali tatile rastlaması halinde ilgili süre, mali tatil süresince işlemeyecektir.
3.4. Zor Durum
213 sayılı Vergi Usul Kanununda 17.madde ile düzenlenmiştir. Zor durumda bulunmaları hasebiyle vergi muamelelerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanunî sürenin bir katını, kanunî sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir.
Zor durumda sürelerin verilebilmesi için gereken şartlar;
- Mühlet isteyen sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.
- İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.
- Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.
olarak düzenlenmiştir. Zor duruma ilişkin unsurların tespit edilmesinde vergi idaresinin görüşü geçerlidir.
3.5. Ölüm
213 sayılı Vergi Usul Kanununda 16.madde ile düzenlenmiştir, Vergi kanunları ile düzenlenmeyen hallerde mirasçılar tarafından yerine getirilmesi gereken bildirim ve beyan verme ödevlerinin yerine getirilmesi için bildirim ve beyan verme sürelerine üç ay eklenir.
Ayşe Yavuz
S.M.Mali Müşavir/CPA
İşletme Bilim Uzmanı
[1] Öncel, Çağan,Kumrulu, Göker; Vergi Hukuku/s.120